Definify.com
Definition 2024
yaşlı
yaşlı
See also: yaslı
Turkish
Adjective
yaşlı (comparative daha yaşlı, superlative en yaşlı)
- old (for people, animals etc.)
Declension
declension of yaşlı
possessive forms of yaşlı
benim (my) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
---|---|---|
nominative (yalın) | yaşlım | yaşlılarım |
definite accusative (belirtme) | yaşlımı | yaşlılarımı |
dative (yönelme) | yaşlıma | yaşlılarıma |
locative (bulunma) | yaşlımda | yaşlılarımda |
ablative (çıkma) | yaşlımdan | yaşlılarımdan |
genitive (tamlayan) | yaşlımın | yaşlılarımın |
senin (your) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
nominative (yalın) | yaşlın | yaşlıların |
definite accusative (belirtme) | yaşlını | yaşlılarını |
dative (yönelme) | yaşlına | yaşlılarına |
locative (bulunma) | yaşlında | yaşlılarında |
ablative (çıkma) | yaşlından | yaşlılarından |
genitive (tamlayan) | yaşlının | yaşlılarının |
onun (her/his/its) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
nominative (yalın) | yaşlısı | yaşlıları |
definite accusative (belirtme) | yaşlısını | yaşlılarını |
dative (yönelme) | yaşlısına | yaşlılarına |
locative (bulunma) | yaşlısında | yaşlılarında |
ablative (çıkma) | yaşlısından | yaşlılarından |
genitive (tamlayan) | yaşlısının | yaşlılarının |
bizim (our) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
nominative (yalın) | yaşlımız | yaşlılarımız |
definite accusative (belirtme) | yaşlımızı | yaşlılarımızı |
dative (yönelme) | yaşlımıza | yaşlılarımıza |
locative (bulunma) | yaşlımızda | yaşlılarımızda |
ablative (çıkma) | yaşlımızdan | yaşlılarımızdan |
genitive (tamlayan) | yaşlımızın | yaşlılarımızın |
sizin (your) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
nominative (yalın) | yaşlınız | yaşlılarınız |
definite accusative (belirtme) | yaşlınızı | yaşlılarınızı |
dative (yönelme) | yaşlınıza | yaşlılarınıza |
locative (bulunma) | yaşlınızda | yaşlılarınızda |
ablative (çıkma) | yaşlınızdan | yaşlılarınızdan |
genitive (tamlayan) | yaşlınızın | yaşlılarınızın |
onların (their) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
nominative (yalın) | yaşlıları | yaşlıları |
definite accusative (belirtme) | yaşlılarını | yaşlılarını |
dative (yönelme) | yaşlılarına | yaşlılarına |
locative (bulunma) | yaşlılarında | yaşlılarında |
ablative (çıkma) | yaşlılarından | yaşlılarından |
genitive (tamlayan) | yaşlılarının | yaşlılarının |
predicative forms of yaşlı
present tense | ||||
---|---|---|---|---|
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative |
|
ben (I am) | yaşlıyım | yaşlı mıyım? | yaşlı değilim | yaşlı değil miyim? |
sen (you are) | yaşlısın | yaşlı mısın? | yaşlı değilsin | yaşlı değil misin? |
o (he/she/it is) | yaşlı / yaşlıdır | yaşlı mı? | yaşlı değil | yaşlı değil mi? |
biz (we are) | yaşlıyız | yaşlı mıyız? | yaşlı değiliz | yaşlı değil miyiz? |
siz (you are) | yaşlısınız | yaşlı mısınız? | yaşlı değilsiniz | yaşlı değil misiniz? |
onlar (they are) | yaşlı(lar) | yaşlı(lar) mı? | yaşlı değil(ler) | yaşlı değiller mi? |
past tense | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative |
|
ben (I was) | yaşlıydım | yaşlı mıydım? | yaşlı değildim | yaşlı değil miydim? |
sen (you were) | yaşlıydın | yaşlı mıydın? | yaşlı değildin | yaşlı değil miydin? |
o (he/she/it was) | yaşlıydı | yaşlı mıydı? | yaşlı değildi | yaşlı değil miydi? |
biz (we were) | yaşlıydık | yaşlı mıydık? | yaşlı değildik | yaşlı değil miydik? |
siz (you were) | yaşlıydınız | yaşlı mıydınız? | yaşlı değildiniz | yaşlı değil miydiniz? |
onlar (they were) | yaşlıydılar | yaşlı mıydılar? | yaşlı değildi(ler) / değillerdi | yaşlı değil miydiler? |
indirect past | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative |
|
ben (I was) | yaşlıymışım | yaşlı mıymışım? | yaşlı değilmişim | yaşlı değil miymişim? |
sen (you were) | yaşlıymışsın | yaşlı mıymışsın? | yaşlı değilmişsin | yaşlı değil miymişsin? |
o (he/she/it was) | yaşlıymış | yaşlı mıymış? | yaşlı değilmiş | yaşlı değil miymiş? |
biz (we were) | yaşlıymışız | yaşlı mıymışız? | yaşlı değilmişiz | yaşlı değil miymişiz? |
siz (you were) | yaşlıymışsınız | yaşlı mıymışsınız? | yaşlı değilmişsiniz | yaşlı değil miymişsiniz? |
onlar (they were) | yaşlıymışlar | yaşlı mıymışlar? | yaşlı değilmiş(ler) / değillermiş | yaşlı değil miymişler? |
- When adjectives are declined (except for the predicative forms), it becomes a noun meaning "(an) old person"
Synonyms
Antonyms
See also
- eski ("old" for things, e.g. an old car)