Definify.com
Definition 2024
çalma
çalma
Turkish
Noun
çalma (definite accusative çalmayı, plural çalmalar)
- ringing of a bell as a signal
- Saatın çalmasını duyamayacak kadar sağırlaştı. ― [He/She/It] has become so deaf that [he/she/it] cannot hear the ringing of the clock's alarm.
- the act of stealing
- Şeriat'te dört gram altın değerinden fazlasını çalmanın cezası, elin kesilmesidir. ― In Sharia, to steal more than a value of four grams of gold results in the amputation of the hand.
- (music) to play
- Mozart, beş yaşında konser verecek kadar iyi piyano çalan bir dâhi çocuktu. ― Mozart was a prodigy who could play piano in a concert with five.
Declension
declension of çalma
predicative forms of çalma
simple present | singular | plural |
---|---|---|
ben (I am) | çalmayım | çalmalarım* |
sen (you are) | çalmasın | çalmalarsın* |
o (he/she/it is) | çalma / çalmadır | çalmalar* / çalmalardır* |
biz (we are) | çalmayız | çalmalarız |
siz (you are) | çalmasınız | çalmalarsınız |
onlar (they are) | çalmalar | çalmalardır |
simple past | singular | plural |
ben (I was) | çalmadım | çalmalardım* |
sen (you were) | çalmadın | çalmalardın* |
o (he/she/it was) | çalmadı | çalmalardı* |
biz (we were) | çalmadık | çalmalardık |
siz (you were) | çalmadınız | çalmalardınız |
onlar (they were) | çalmadılar | çalmalardı |
indirect / unwitnessed past | singular | plural |
ben (I was) | çalmamışım | çalmalarmışım* |
sen (you were) | çalmamışsın | çalmalarmışsın* |
o (he/she/it was) | çalmamış | çalmalarmış* |
biz (we were) | çalmamışız | çalmalarmışız |
siz (you were) | çalmamışsınız | çalmalarmışsınız |
onlar (they were) | çalmamışlar | çalmalarmış |
*Not used, but perhaps rarely - chiefly grammatical formations.
Note: Plural forms are not used with adjectives. |